Nasrettin Hoca | Nasreddin Hoca Fıkraları

fıkraları , resimleri , hayatı , fıkrası , nasrettin hoca , nasreddin hoca ile ilgili bilgiler.

Dost sitelerimiz

Posted by mss32dll Temmuz 12, 2008

demet akalın
ferhat göçer

arog

Duvar Yazıları

maskeler

Posted in Uncategorized | Leave a Comment »

Gebelik

Posted by mss32dll Mayıs 21, 2008

gebelik ve gebelik belirtileri hakkında tüm yazı ve bilgiler için hamilemiyim.net süper bir adres.

Posted in Uncategorized | Etiketler: | 2 Comments »

Nasrettin Hoca Fıkraları

Posted by mss32dll Nisan 30, 2008

Yeni nasrettin hoca fıkralarına nasrettin hoca fıkraları adresinden ulaşabilirsiniz.

Posted in Nasrettin Hoca Hakkında | Etiketler: | Leave a Comment »

Aşçıya Diyeceğim Yok Pilavı Bağışlayın Fıkrası

Posted by mss32dll Nisan 26, 2008

Aşçıya Diyeceğim Yok Pilavı Bağışlayın – Nasrettin Hoca Fıkrası

Selçuklu Sultanı Alâaddin, bir ramazan günü Nasreddin Hoca’yı Konya’ya davet etmiş. Sultan çağırır da gidilmezmi; üstelik, rahmetliye hususi arap atlarından birini göndermiş. Hoca şehre vardığında vezirlerden birisi karşılamış. Gün boyu Konya’nın gezilecek yerlerini gezmişler, görülecek yerlerini görmüşler. Akşam ezanıyla birlikte “sultan sofrası”nda iftara oturmuşlar. Adet olduğu üzre evvela çorba gelmiş. Yine adet olduğu üzre ilk kaşığı Sultan Hazretleri çalmış ama, parlaması da bir olmuş:

— Kaç defa ferman buyurdum; benim çorbama Erciyes kekiği atılacak diye. Kaldırın bu çorbayı! Kuzu tandırı getirin!

Sofrada bulunanlar çorbanın kokusuyla yutkuna dursunlar, bu defa kuzu tandır gelmiş. Sultan tadına bakar bakmaz; bu sefer de“Mendebur aşçıbaşı!” diye gürlemiş:

— Şu Selçuk ülkesinde kuzu mu kalmadı ki, koç kızartırsınız. Götürün bunu çabuk!

Hasılı, o yemeye bir bahane, bu yemeye bir bahane, sofraya ne gelirse Sultan Hazretleri, tadına baktıktan sonra, aşçıbaşını azarlayarak geri gönderiyormuş.

Nasreddin Hoca bakmış ki, aç kalacak. Ayağa fırladığı gibi pilav lengerini alıp önüne koymuş; hızla kaşıklamaya başlamış. Sultan Hazretleri;

— Hocam, demiş, ne yapıyorsun?

— Sultanım, demiş, Hoca, ahçı başı sizin olsun, bari pilavı bağışlayın!

Posted in Nasreddin Hoca Fıkraları | Etiketler: , , , , , , | Leave a Comment »

Nasrettin Hoca – Al Abdestini Ver Pabucumu

Posted by mss32dll Nisan 26, 2008

Rahmetli derede abdest alırken pabucunun tekini dereye düşürmesin mi? Peşi sıra seğirtmiş,

ama, bir türlü pabucu yakalayamamış. Yalın kaldığını anlayınca münasip bir şekilde abdestini bozmuş ve dereye çıkışmış:

— Al abdestini, ver pabucumu!

Posted in Nasreddin Hoca Fıkraları | Etiketler: , , , , , , | Leave a Comment »

Aklın Varsa Akşehir Gölü’ne – Fıkrası

Posted by mss32dll Nisan 26, 2008

Nasrettin Hoca Fıkrası – Aklın Varsa Akşehir Gölü’ne

Hikaye bu ya, rahmetli yoldan çarı çırpı mı toplamış, yoksa geven mi kesmiş; eşeğe yüklediği gibi evin yolunu tutmuş. Tutmuş ama, içini kemiren şüpheden de bir türlü kurtulmak mümkün değil. Bir eşek yükü zahmet çektiği bu ot odun bozuntusu ya ocağa atınca adam gibi tutuşmazsa? Sınamayı kurt yemez deyip, sınayayım derken, yüküyle birlikte eşeği de alev almaz mı? Hayvancağız var gücüyle kendi yangınından kaçmaya başlayınca, Hoca merhum arkadan bağırmış:

— Aklın varsa, Akşehir gölüne!

Posted in Nasreddin Hoca Fıkraları | Etiketler: , , , , , , | 1 Comment »

Akçeli Kötek – Nasrettin Hoca

Posted by mss32dll Nisan 26, 2008

Hoca, pazarda dolaşırken biri ensesine okkalı bir tokat atmış.Adamdan davacı olup, birlikte Kadı’ya gitmişler. Oysa, adam Kadı’nın akrabasıymış. Kadı;

— Bir tokatın cezası bir akçedir. Git, getir, demiş.

Adam gidiş o gidiş… Hoca da ne yapsın? Kadı’nın ensesine bir tokat indirdikten sonra;

— Kadılığını akraba hatırına kullanırsan, demiş, kötekten sen de nasibini alırsın. Getireceği bir akçeyi benim attığım bu tokadın cezası olarak sen al!

Posted in Nasrettin Hoca Fıkraları | Etiketler: , , , , , , | Leave a Comment »

Ağzım Hiç Kapanmadı – Nasrettin Hoca

Posted by mss32dll Nisan 26, 2008

Ağzım Hiç Kapanmadı

Hoca merhumu bir eve akşam sohbetine davet etmişler. Davet iyi de, toplulukta bulunan bir boşboğaz havadan sudan, ileriden geriden konuştukça konuşuyor, sözü kimseye bırakmıyormuş. Bırakın Hocanın sohbet etmesini, söz sırası bile gelmemiş adamcağıza.Üstelik uykusu gelmiş, üst üste esnemeye başlamış. Nihayet gecenin bir yarısı herkes evine dağılmayı düşünürken, sazı elinden bırakmayan geveze;

— Hocam hiç ağzını açmadın, deyince, rahmetli;

— Sen görmedin, demiş, o kadar açtım ki, az kalsın avurtlarım yırtılacaktı!

Posted in Nasrettin Hoca Fıkraları | Etiketler: , , , , | Leave a Comment »

Açlığa Alışacaktı Fıkrası

Posted by mss32dll Nisan 26, 2008

Açlığa Alışacaktı

Neylersiniz, yoksulluk zor zanaat. Hocamız kıt kanaat geçindiği bir yılın kara kışında bakmış ki arpa saman yazı getirmeyecek, eşeğin arpasını her gün biraz kısmaya başlamış. Kısa kısa hayvancağızın yemi günlük bir avuç arpa olmuş. Bir gün ahıra girdiğinde karakaçanın malları diktiğini gören rahmetli;

— Yazık oldu, demiş, tam açlığa alışacakken!

Posted in Nasrettin Hoca Fıkraları | Etiketler: , , , , , , | Leave a Comment »

Acemi Bülbül Bu Kadar Öter

Posted by mss32dll Nisan 26, 2008

Nasrettin Hoca – Acemi Bülbül Bu Kadar Öter

Rahmetlinin canı mı çekmiş nedir, göz hakkıdır diyerek, yol üzerindeki bahçede zerdali ağacının başına çıkmış. O güzelim zerdalileri cennetlik mideye indirirken bahçıvan çıkıp gelmesin mi?

— Hey, hemşerim, demiş, kimsin, ne işin var ağaçta?

— Bülbülüm!

— Bülbülsen öt bakalım!

İnsan ne kadar öter; rahmetli de garip garip sesler çıkarmaya başlamış. Bahçıvan;

— Bülbül böyle mi öter, deyince, rahmetli;

— İdare et, demiş, acemi bülbül bu kadar öter!

Posted in Nasrettin Hoca Fıkraları | Etiketler: , , , | Leave a Comment »